– Sanat kavramına odaklandığınızda, zihninizde beliren ilk cümleler nelerdir?

Üretim, kaygı ve estetik. Cümlelerden ziyade bu birkaç kelime canlanıyor zihnimde ama bunlarda pek tabii dayatılan genel sanat açılımından kaynaklı. Çok büyütmeye gerek yok aslında hayatın bir taklididir sanat. İstediğiniz kısımlarını kırpabileceğiniz ve sahip olamadıklarınızı ekleyebileceğiniz hayatın bir taklidinden ibarettir. Bir taklit olmasına rağmen her zaman gerçeklerden daha güzel gelir bize. Çünkü yaratılanı değil de yaratanı olduğumuz için…

– Sanat kavramına bakışınız, eserlerinize yansıyor mu? Yoksa ürünleriniz, düşünsel olmaktan ziyade içsel ve anlık yansımalarınız mı?

Eserlerim genellikle içinde bulunduğum anlık yansımalarımın dışavurumu sonucu ortaya çıkıyor fakat bu aynı zamanda sanata bakış açımın da bir sonucu. Sanat için en iyi üretim duyguların en yoğun olduğu anlarda onu aktarabilmektir. Eğer o an o içsel probleminizi aktarabilirseniz bu mükemmel bir sanat eseri olmuş olacaktır. Planlı bir üretimden ziyade beni bulan peşimden koşan halihazırda bilinçaltımda biriken düzene gireni kovalıyorum ben de. O an geldiğinde fırsatı değerlendirmeye çalışıyorum.

– Sanat adına neler gerçekleştirdiniz, neler gerçekleştirmek istersiniz? Gelecekte çıkarmak istediğiniz ürünler hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Sanatı tarif ettiğimde kullandığım kelimeleri düşündüğümde şunu söyleyebilirim ki sanat için; kaygılandım, ürettim ve belli bir estetik yakalamaya çalıştım. Somut olarak yapmış olduğum şey ise birkaç yüz şiir yazmak, bir şiir kitabı yayımlamış olmak ve hikayelerin peşinden koşup onları yazmaya çalışmak diyebilirim. Yapmak istediklerim ise yaptıklarımı devam ettirmek ve kendimi geliştirmek.

Bundan sonraki süreçte yine sanat adına, aslında kendi adıma, kendim için üretmeye, kaygılanmaya ve estetiği yakalamaya çalışacağım. Üretmek zor ve bunu bir yerlere ulaştırmak daha da zor…