Nitelikli, bilgi içeriği yüksek, akademik ya da yorum içeren kapsamlı yazılar… Bu başlık altında kıymetli yazarların ve akademisyenlerin özel, kısa ya da uzun, alana özgü metinlerini bir arada bulabileceksiniz. Fihrist olarak idealist bir bakış açısıyla nitelikli metinler ortaya koyma arzusundayız. Dolayısıyla, bu başlık, sizler için geniş bir arşiv oluşturma niyetinin ürünü. Yararlanmanız dileğiyle…

Atlar Ve Otomobiller, İnsanlar Ve İnsansı Robotlar

Yazar: Gamze Meriçli

“İnsan kendini Hümanizm ile kutsayarak diğer tüm canlıların ve varlıkların üstünde konumlandırmış, doğayı kendi yararına yağmalayarak eko-sistemi tahrip etmiştir” (Harari, 2016).

İnsanın doğa ile ilişkisinden doğan teknoloji tüm tarihsel süreçlerde toplumsal yaşamın da belirleyicisi olmuştur. İlk insanların doğa karşısında çok güçsüz ve kırılgan haldeyken basitten karmaşığa doğru alet ve de bir araya gelerek iş birliği yapabilmeleri onları doğa karşısında güçlü kılmış, hayatta kalmalarını sağlamıştır.

İnsanın doğaya hâkim olma çabasından doğan teknoloji aynı zamanda toplumsal kırılma ve dönüşümlerin de itici gücü olmuştur. İnsanlık tarihi boyunca görülen bütün devrimler ilk bakışta eşitsizliklerin yarattığı çatışmalar gibi görülse de temelinde belli bir teknolojinin öncülüğünde sahip olunan gücün yarattığı toplumsal tabakalaşma bulunmaktadır. Beraberinde tabakalaşmayı da yaratan teknolojik gelişmeler ilkel dönemlerde taş balta, Tarım Devrimi öncesi saban şeklindedir. Tarihin o dönemlerinde bu aletlere sahip olanlar elde ettikleri güç sayesinde büyük topraklara da sahip olmuşlar, üretimi örgütleyerek yönetme gücü ve ayrıca açıklanamayan doğa olayları karşısında da aşkın bir gücü temsil eden din kurumu ile iş birliği içerisinde toplumlara hükmetmişlerdir (Şenel, 1982).

Orta çağ boyunca insanları sınırlayan din kurumu, insana nasıl yaşayacağı ne yapıp ne yapmayacağı konusunda katı ve çileci kurallar koymuştur. Bu kurallar, insanların açıklayamadıkları doğa olayları karşısında sığındıkları kurum olan kiliseden geldiği için sorgulanamamıştır.

Fakat Rönesans ve Reform hareketleri Hümanizm ile insana değer veren, insan düşüncesini ve deneyimlerini önemseyen, referans alan bir felsefe doğurmuştur. Gözlemleyen, sorgulayan insanın düşünceleri, deneyimleri üzerinden de teknoloji doğmuştur. Hümanizm öncesinde kilise öğretilerini sorgulayan bilim insanlarının aykırı görüşleri, dünya ve güneş sistemi hakkındaki çalışmaları teleskop gibi belli teknolojiler sayesinde gerçekleşmiştir. Sonuç olarak güç ilişkileri, çatışmalar, inançlar hepsi bir teknolojinin ve insanın doğa ile olan ilişkisinin sonucu olarak ortaya çıkmıştır.

Tarih boyunca insanlar kıtlık, açlık, salgın hastalıklar ve savaşların yarattığı eşitsizlikler ve yıkımlarla karşı karşıya kalmışlardır. Bu eşitsizliklerin yarattığı çatışmalar sonucu Fransız Devrimi ve Sanayi Devrimi modern yaşamın en büyük kırılmalarını, dönüşümlerini yaratmışlardır. Sanayi Devrimi su ve buhar gücünün makinelere uygulanması ile toplumsal yaşamın tarlalardan fabrikalara kaydığı 18. yy İngiltere’sinde meydana gelmiştir. Bu ilk sanayi devrimidir ve Endüstri 1.0 olarak adlandırılmaktadır.

Endüstri 1.0 dokuma işçiliğinde makineleşmeyi başlatarak üretimde insan faktörünün yani kol işçiliğinin yanına enerji kullanımını eklemiştir. Bu dönemde buluşlar ve icatlar çok fazla artış göstermektedir aynı zamanda yollar, buharlı lokomotif, raylı sistemler daha önceleri atlarla yapılan kara ulaşımını dönüştürmeye başlamıştır ve atlar da önemini yitirmeye başlamıştır. Bir arada ve iç içe yaşamak zorunda kalan insanlar salgın hastalıklar ve çevre kirliliği gibi sorunlarla yüzleşmişlerdir. Fakat en önemli toplumsal dönüşüm olarak dokuma endüstrisine ham madde temin etmek için başlatılan çitleme hareketleri ile kentlere göç eden işsiz köylüler fabrikaların proletaryası yani işçi sınıfı, fabrika sahipleri de burjuva olarak iki kutuplu bir toplum meydana getirmektedirler. Bu dönemin itici gücü su ve buhardır; üretime yönelik olarak makinelerde, taşımacılık alanında lokomotiflerde kullanılmaktadır.

Endüstri 2.0; temel itici gücü elektrik ve elektrikli motorlardır. Ayrıca bu dönemde seri montaj hattı ve verimlilik öne çıkan faktörlerdir. Montaj hattı bir ürünün başından sonuna kadar üretim sürecine katılamayan işçide ürüne yabancılaşmaya neden olmakta, üretim artmakta fakat işçi vasıfsız hale gelmektedir. Bu dönemde üretim bandı ve yığınlaşma görülmektedir. Otomobil teknolojisi ve seri üretimle birlikte verimlilik üzerine yapılan çalışmalar “Taylorizm” [1] adı verilen “Bilimsel Yönetim İlkeleri”, “Toplam Kalite Yönetimi” gibi verimliliği artırmaya yönelik uygulamalarda bu dönemin öne çıkan özelliklerindendir.

1914 yılında Henry Ford ve onun seri üretim bandı insan emeğini daha vahşi bir üretim sürecinin içine sokarak üretim sürecini daha verimli hale getirmiş ve “Fordizm” [2] olarak literatüre geçmiştir. Ford işçilerin tüm hayatını sisteme uyumlu hale getirmek ve ürettikleri ürüne sahip olabilmeleri için kitlesel üretimin yanında kitlesel tüketimi de artırmaya yönelik politikalar uygulamıştır.

Endüstri 3.0; temel itici gücü makineler ile bilgisayarların birleştirilmesi ve otomasyon süreciyle seri üretimin sağlanmasıdır. Toplumsal hayata en büyük etkisi iş gücü olarak insanı kapasite fazlası haline getirmesidir.

Endüstri 4.0; 2011 yılında Almanya’nın öncülüğünde doğmuştur ve artık insan emeğinin üretimden çok daha fazla soyutlanmış olduğu, durmaksızın üretim yapabilen karanlık fabrikalar ile karşı karşıya olduğumuz görülmektedir. Öne çıkan kavramlar “nesnelerin interneti”, “siber fiziksel sistemler”, depolama yapabilen “bulut sistemleri”dir. Bu kavramlar aslında tüm üretim sürecinin dijital olarak ve küresel bir ağ üzerinden yapıldığı, insansızlaştırılmış bir üretim sistemine işaret etmektedir.

Kol işçilerini yani mavi yakalıları büyük oranda üretimin dışına iten bu yeni sistem bazı alanlar dışında (makine öğrenmesi, veri madenciliği, kodlama, yapay zekâ) beyaz yakalıların yaptığı raporlama, istatistik gibi verileri de insana gerek kalmaksızın istenilen zaman da anlık olarak yapabilmektedir. Müşteri ihtiyaçlarını, hareketlerini nesnelerin interneti sayesinde büyük veri havuzundan edinerek esnek üretime olanak sağlayan bir üretim sistemi olarak endüstri 4.0 toplumsal hayatı her yönüyle diğerlerinden çok daha farklı düzeyde etkilemektedir. Artık insan aklının yarattığı teknoloji bizzat insanın kendisini sistemin dışına itmektedir. Ancak kapitalizmin yayılması, sürdürülmesinde olduğu gibi ekonomik büyüme insanlık için faydalıdır argümanları dolaşıma sokulmakta gecikilmemiş ve Toplum 5.0 [3] bu defa Japonya tarafından henüz Endüstri 4.0 sindirilemeden ortaya atılmıştır.

Neden endüstri değil de Toplum 5.0 olarak tanıtılmıştır. Çünkü Endüstri 4.0 henüz devam etmektedir ve karanlık fabrikalar, insanı üretimden dışlayan üretim süreçleri insanları endişelendirmektedir. Bu endişe devam ederken CeBIT 2017 fuarında Japonya Başbakanı Shinzo Abe Toplum 5.0 felsefesini “teknoloji toplumlar tarafından bir tehdit olarak algılanmamalı, aksine refah ve mutluluk getireceği şeklinde algılanmalıdır” açıklamasını yapmıştır.

Bu durum Japonya gibi teknolojik açıdan gelişimini tamamlamış ve Endüstri 4.0 devrimine uyumlu bir ülkenin, bu devrimin toplumda yaratacağı demografik, ekonomik, sosyolojik sorunlarını düşünmesini ne kadar anlamlı kılıyorsa henüz bu teknolojik seviyeye erişememiş toplumlar için de yeni bir kölelik biçiminin ya da belki de bir yok oluşun endişesini çağrıştırmaktadır. Kapitalizmin insanlığa refah ve mutluluk getireceğini vaat edenler de olmuştur fakat geldiğimiz aşamada insanlığın çok büyük bir kesiminin mutlu bir azınlığın köleleri olmanın dışında bir refah seviyesine ulaşamadığı, aksine eşitsizliklerin aşılamayacak derecede derinleştiği görülmektedir.

Toplum 5.0 makinelerin insanları devreden çıkararak birbiriyle iletişime geçebildiği (nesnelerin interneti), yapay zekânın tüm insan hatalarını yok ederek üretimi mükemmelleştirdiği Endüstri 4.0 modelinin sosyal hayata entegre edilmesine yönelik planlayıcısı olarak insanlığın karşısında durmakta ve hayatı kolaylaştıracağını, refah ve mutluluk seviyesini artıracağını vaat etmektedir. Peki kimin için? Ya Afrika gibi açlıkla ilgili sorunlarına dahi çözüm bulunamayan insanların yaşadığı ülkeler, onlar için de mutluluk getirebilecek bir felsefe midir?

Almanya’nın öncülüğünü yaptığı Endüstri 4.0, 3D yazıcılar, nesnelerin interneti, robotlar gibi bilişim ve akıl gücünün ön planda olduğu bir sistem olarak küresel anlamda sisteme uyum sağlayabilen ülkelerle bütünleşmektedir. Bu teknolojiye sahip olmayanlar ise koşulsuz olarak sistemin dışında kalacaklardır ve Toplum 5.0 modeli bu ülkeler için ne mutluluk ne de refah getiremeyecektir. Harari (2019)’a göre; insan aklının yarattığı “Dataizm” adlı yeni bir dinin misyonerleri uyum sağlayamayanları tıpkı insanların diğer canlılara yaptığı gibi yok edecektir.

Dünya artık bir veri toplumudur ve veri toplumuna dahil olmak dijitalleşmeyi, bilişim teknolojileri, yüksek teknoloji ürünlerine sahip olabilmeyi gerektirmektedir. Bunu yapamayan toplumlar otomobilin icadı sonrası vazgeçilen atlar gibi unutulacaklardır. Nasıl ki atların yerini otomobiller almıştır, insanların yerini de her türlü bilgiyi eksiksiz, yorulmadan, sınırlamadan depolayan yapay zekâya sahip acıkmayan, susamayan, yorulmayan insansı robotların birçok alanda giderek daha da genişleyen şekilde aldığı görülmektedir. Sosyolojik açıdan bu durum bildiğimiz tüm toplumların ötesinde bir toplumdur.

Çok büyük bir refah seviyesi ve köleliğin en yeni biçimini birlikte barındıran bir dünyanın küresel anlamda birbirine bağlandığı, entegre olamayanların yok olduğu, sosyolojik anlamda bilinen hiçbir metodoloji ile incelenmeye uygun olmayan bir toplumsallık ile karşı karşıya kalınacaktır. Sosyoloji disiplinine büyük katkı sağladığını düşündüğümüz büyük ustaların hangisinin koluna girersek girelim işin içinden çıkamayacak olduğumuz yeni bir toplumsal dönüşümün ve yaşamın eşiğinde durmaktayız. Artık sosyologların teori ve metodoloji bilmenin ötesinde toplumsal yaşama dahil olan ve hatta Suudi Arabistan’da vatandaşlık hakkı dahi verilen bu insansı robotları da (Sophia) [4] sosyolojik sahaya dahil etmeleri, onları da inceleyebilecek dijital beceri ve teknik yeterliliğe sahip olmaları gerekmektedir. Bambaşka eşitsizlik biçimleri çok daha derin ve vahşi biçimde oluşmakta, çatışma biçimleri de değişmektedir. Alışkın olduğumuz toplum biçiminde saygınlığı olan birçok meslek insansı robotlar tarafından çok daha etkin ve hatasız yapılabileceğinden bu meslekler insan emeği gerektirmeyecek hale gelecektir. Toplum 5.0 tarafından benimsenen felsefe Endüstri 4.0’ın getirdiği yeniliklerle iç içe ve uyumlu bir yaşamı önermektedir. Bu yaşam biçimi de çevre kirliliği, kaynakların etkin ve israf edilmeden kullanımı, hata payının sıfırlanması ve fabrikalarda çalışmak zorunda olmayan insanların daha mutlu, daha uzun yaşayacakları gibi vaatler sunmaktadır.

Nasıl bir yaşamdır bu, toplumsal yaşama yansımaları nasıl olacaktır? Pandemi döneminde bulaş riskini azaltması nedeniyle hayatımıza robotların girmesi ve her alanda insanların yerini almaları Toplum 5.0 felsefesinin uygulama sahasını da genişleterek direnç gösterilmeksizin onları daha kolay kabul edilir kılmadı mı sizce de? Hümanizm ile yola çıkan ve kendisini kutsayan insan, yarattığı teknolojiler ile arasına kendisinin yerini alan büyük bir eşitsizlik inşa etmedi mi? İşte size pandemi dönemini de içeren zaman dilimlerinde, mekânsallığın radikal şekilde değişime uğradığı ve robotlarla paylaşmak zorunda kaldığımız yeni toplumsal dönüşümün en çarpıcı örnekleri; 

1.) Pandemi sonrası Çin ve Japonya gibi yüksek teknolojiye sahip toplumlarda robotlar hastanelerde kan tahlili alabiliyor, hastaların odalarını temizleyebiliyor, yemek dağıtımı yapabiliyorlar (Congar, 2020).

2.) Tayland’ın başkenti Bangkok’ta 5G teknolojisi ile çalışan ve K9 olan bir robot köpek yavrusu alışveriş merkezine giren herkesi hiç kaçırmadan yanlarına koşarak el dezenfektanı kullanmalarını sağlıyor (Euronews, 2020).

3.) Hollanda’nın Renesse kentinde pandemi nedeniyle robot garsonlar işe başladı (Euronews,2020).

4.) İngiltere’nin Milton Keynes kentinden kargo robotların sayısı pandemi sonrası üç kat arttı (Euronews, 2020).

5.) Yapay zekâ teknolojisi ile geliştirilmiş Elias adlı bir robot 2018 yılında ilkokul öğrencilerine ders vermeye başlamıştır. 23 dil bilmektedir ve mükemmel düzeyde matematik bilgisine sahiptir. Tek sorun öğrencilerle dolu bir sınıfta disiplini sağlama sıkıntısı yaşayabilecek olmasıdır (Euronews,2018).

6.) Toplumun çok büyük bir kesiminin 65 yaş üzeri olduğu Japonya’da iş gücü eksikliği sebebiyle marketlerde robotlar çalışmaya başlamıştır (Koyuncu, 2020).

7.) Hayat Eve Sığar uygulaması IoT teknolojisi olarak sağlık takip hizmeti sunmaktadır. Karantinada bulunan hastaların ve vakaların konum bildirimleri IoT teknolojisi ile toplanmak suretiyle riskli bölgeler belirlenerek bulaş riski de denetim altına alınmıştır. (BThaber, 2020).

8.) Dünyanın birçok ülkesinde ve ülkemizde de havacılık sektöründe check-in ve bagaj hizmetleri dijitalleştirilmiştir (THY, 2021).

9.) Suudi Arabistan’da “Neom” şehri kuruluyor ve geleneksel yatırımların, inanç sistemlerinin olmadığı, petrolün kullanılmayacağı, robotların insanlardan daha fazla olacağı, eğitimi hologram öğretmenler aracılığıyla gerçekleştirilecek özel bir nesil doğal enerji kullanılacak olan bir şehirde, seri üretim değil kişiye özel ilaçların üretildiği bir dünya da yetiştirilecek. İnsan iş gücü kullanılmayacak, robotlar çalışacak ve sıfır hatalı üretim yapacaklar (Engin Deniz, 2020)

10.) Dünyanın vatandaşlık verilen ilk robotu “Sophia” Suudi Arabistan vatandaşı oldu (BBC News, 2017).

11.) Suudi Arabistan petrole dayalı ekonomisini dönüştürüyor ve yapay zekâ ile ilgili yatırımlara odaklanıyor (Congar, 2018).

12.) İsrail’li bilim insanları tarafından 3D yazıcı teknolojisi kullanılarak kalp üretildi (Habertürk, 2019).

Sonuç olarak benzeri örnekler gerek makinelerin (M2M) [5] birbirleriyle iletişimi, gerek nesnelerin (IoT) [6] birbirleriyle iletişimi üzerinden verilebilir. Buzdolabınız sizin yerinize eksikleri belirleyip IoT teknolojisi ile markete sipariş verebilir. Sabah kalktığınızda perdeleriniz kendiliğinden açılabilir, kahveniz hazır olabilir, her şeyi sizin yerinize robotlar yapabilir ve size de artık hiç yorulmadığınız kocaman bir boşluk hissi kalır. Bu, insanlığın kapitalist üretim sisteminin tüm tarihsel dönemlerinde maruz kaldığı “yabancılaşma” duygusundan çok daha ağır bir durumdur. Bu bir yok olmadır. İnsan kendi aklının ürünü olan teknoloji nedeniyle üretim sürecinin dışına itilmiş, kapitalizmin krizini beklerken kendi krizini yaratmıştır. İnsan zekâsı yarattıkları ile yarışamayacak kadar önemsizleşmiştir.

Bu bağlamda, dünyanın hızla içinden geçmekte olduğu bu yeni üretim ve toplum modelinin çok sayıda yaşamı sistemin dışında bırakacağının yanılmayacağımız bir sosyolojik analiz olduğu da düşünülmektedir. Öğretmenlik, doktorluk gibi en kadim mesleklerin, sonsuz veri depolanan yapay zekâ ile donatılmış robotlar aracılığıyla insandan koparılabileceği yukarıdaki örneklerle de desteklenmektedir. Otomobillerin atları sistemin dışına itmesine benzer bir şekilde insanların yerini insansı robotlar alacaktır ve bu yeni durum savunulanın aksine insanlığın büyük bir kesimine mutsuzluk getirecektir.

Dünyanın yeni gücü veridir ve maalesef her gün, her dakika veri üretimine destek olan insanlar, sosyal medya kullanımları, çeşitli dijital platformlar, akıllı cep telefonları ve benzerleri üzerinden sonsuz sayıda veri üreterek “büyük datanın” kölesi haline gelmektedir. Hayvanlarla dostluğumuza, ortaklaşa yaşamımıza son veren teknoloji, şimdi de insanın ve iş birliği içinde yarattığımız toplumsallığın peşinde değil mi? Toplumsallığı, zamansallığı, mekânsallığı refah vaadi ile tümden değiştirerek, insanın insanla olan aracısız iletişimine, emeğine, sevgiye, samimiyete, mahremiyete son vermekte ve de metalik, sanal bir tutsaklığın zincirlerini pervasızca tüm yaşamımıza vurmakta değil mi?

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

[1] 1890 sonrasında Frederich Winslow Taylor tarafından formüle edilen ve kurucusunun isminden hareketle Taylorizm olarak adlandırılan bu model, emek örgütlenişinde bilimsel dönem olarak tanımlanabilir. Taylorizm’de amaç, gereksiz zaman harcamasının önüne geçerek verimliliği, son kertede de işletmenin karlılığını arttırmaktır. Bu doğrultuda çalışmanın her aşaması kronometrik olarak denetlenir ve standardize edilir. Burada önemle belirtmek gerekir ki, Taylorizm emek araçlarının geliştirilmesi ya da teknoloji ile değil, doğrudan üretim süreci içerisinde emeğin örgütlenme biçimleriyle ilgilenir. Taylorizm’in üç temel ilkesinden söz edilebilir: I. Emek sürecinin becerisizleştirilmesi, basitleştirilmesi ve bu şekilde tüm üretim sürecinin parçalara ayrılması. II. Kol ve kafa emeğinin birbirinden ayrıştırılması. Kafa emeğinin üretimden alınarak planlama düzeyinde merkezileştirilmesi. III. İşçinin yaptığı işin her aşamasının yönetimce planlanması ve planın işçiye direktifler halinde iletilmesi (Belek, 1999: 56-58).

 

[2] Teknik anlamda Fordizm; “sanayi üretiminin büyük oranda kitlesel üretim olarak gerçekleştirildiği, idari işler ile kol kuvvetine dayalı işlerin Taylorist bir ayrımla belirlendiği, iş bölümünün ve iş tanımlarının katı bir şekilde yapıldığı, ürün standartlaştırmasının verimlilik artışları getirdiği ve artan talebin bu standartlaşmayı hızlandırdığı bir üretim biçimidir” (Eraydın,1992: 15).

 

[3] Avcılıkla başlayan toplumsal yaşam, tarım, endüstri, bilgi toplumuna evrilmiş ve son birkaç yılda ise Japonlar tarafından ortaya atılan Toplum 5.0, Süper Akıllı Toplum olarak nitelendirilmeye başlanmıştır. Süper akıllı toplum, dijitalleşme ve yapay zekanın etkisinin her yönüyle değerlendirildiği, insanların makine ve robotlarla ilişkisinin en verimli biçimde sağlandığı bir toplum modeli olarak sunulmaktadır. Bu değerleme ekonomik, sosyolojik, demografik ve etik açıdan yapılmakta olup, söz konusu model refah içinde yaşayan insan merkezli bir toplumu hedeflemektedir (Saracel, N. & Aksoy, İ., 2020: 26-34).

 

[4]    2017 yılında Suudi Arabistan tarafından vatandaşlık verilen ilk yapay zekâlı robot.

https://www.ntv.com.tr/galeri/teknoloji/bir-robota-vatandasligi-ilk-o-ulke-verdi,4ZQAioKs5EOx2Oh8Ti06mw 06/05/2022 tarihinde erişildi.

 

[5] M2M İngilizce kökenlidir. Machine to Machine’ nin kısgaltmasıdır. Makineler arası iletişim demektir. Makineler ve sistemler kendi aralarındaki bilgi akışı için formattaki SIM kartına ihtiyaç duymaktadırlar. Kısaca cihazlar ve sistemler arasındaki iletişime denir.  

https://nitrobilisim.com.tr/tr/m2m-nedir   06/05/2022 tarihinde erişildi.

 

[6] IoT, “Internet of Things” tabirinin kısaltmasıdır. Türkçeye doğrudan “şeylerin interneti” olarak çevrilebilecek bu tabir, daha önce veri toplama ve bilgi paylaşma kabiliyeti olmayan nesnelerin akıllandırılmasına, yeni kabiliyetler kazandırılarak internete bağlanabilmelerine atıfta bulunmaktadır.

https://www.innova.com.tr/tr/blog/dijital-donusum-blog/nesnelerin-interneti-iot-nedir

06/05/2022 tarihinde erişildi.

 

Kaynaklar

Alaeddin, Ş. (1995). Siyasal Düşünceler Tarihi,(Tarih Öncesinde İlkçağda, Ortaçağda ve Yeni Çağdaş Toplum Siyasal Düşünüş). Bilim ve Sanat Yayınları, Ankara.

Belek, İ. (1999). “Postkapitalist” Paradigmalar: Postkapitalizm, Endüstri Ötesi Toplum, Post Fordizm, Esnek Uzmanlaşma, İkinci Endüstriyel Bölünme, Enformasyon Toplumu, Disorganize Kapitalizm. Sorun Yayınları.

Eraydın, A. (1992). Post-Fordizm ve Değişen Mekânsal Öncelikler. Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi Yayınları.

Harari, Y. N., & Genç, E. (2015). Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens: İnsan Türünün Kısa Bir Tarihi. Kolektif.

Harari, Y. N. (2019). Homo Deus: Yarının Kısa Bir Tarihi. çev. Poyzan Nur Taneli. İstanbul: Kolektif Kitap, 3.

Türkiye’nin Endüstri 4.0 Platformu. Endüstri 4.0’dan Toplum 5.0’a. (2020, 9 Kasım).  https://www.endustri40.com/endustri-4-0dan-toplum-5-0a/

Gözlem Gazetesi. (2017, Temmuz 21). Elin oğlu, “Toplum 5.0” a adım attı!.. https://www.gozlemgazetesi.com/HaberDetay/253/175886/elin-oglu-toplum-5-0-a-adim-atti.html

Congar, K. (2020, Ağustos 3). Covid-19 Sonrası Gelişen Robot Teknolojisi En Çok Nerede Kullanılıyor? Euronews. https://tr.euronews.com/2020/08/03/covid-19-ile-birlikte-robotlar-n-kullan-m-yayg-nlast-en-cok-hangi-sektorlerde-kullan-l-yor

Euronews. (2020, Haziran 4) Tayland’da Alışveriş Merkezinde Görevli Robot Köpek, El Jeli Dağıtıyor.. https://tr.euronews.com/2020/06/04/tayland-da-al-sveris-merkezine-konulan-robot-kopek-musterilere-el-jeli-dag-t-yor

Euronews. (2020, Haziran 18). Covid-19 Sonrası Alışveriş Alışkanlıklarını Değiştiren Kargo Robotlar. https://tr.euronews.com/2020/06/18/covid-19-sonrasi-alisveris-aliskanliklarini-degistiren-kargo-robotlara-ragbet-artti

 Euronews. (2018,Nisan 2). Finlandiya’da Robot Öğretmen Derslere Giriyor. https://tr.euronews.com/2018/04/02/finlandiya-da-robot-ogretmen-derslere-giriyor

Koyuncu, H. (2020, Eylül 16). Japon Mağazalarında Robotlar İnsanların Yerine Çalışmaya Başladı. Euronews. https://tr.euronews.com/2020/09/16/is-gucu-s-k-nt-s-ceken-japonya-da-robotlar-insanlar-n-yerine-cal-smaya-baslad

BThaber (2020, Aralık 31). Pandemi Döneminde Öne Çıkan Teknoloji IoT. https://www.bthaber.com/pandemi-doneminde-one-cikan-teknoloji-iot/

Türk Hava Yolları. (2021, Ocak 13). Pandemi Sürecinde Uçuşlarla İlgili Bilinmesi Gerekenler https://www.turkishairlines.com/tr-int/duyurular/coronavirus-salgini/pandemi-surecinde-bilmeniz-gerekenler/

Engin Deniz Videoları. (2020). Suudi Arabistan’ın Robotlar Şehri – Neom  ( Tarihin en pahalı projesi ). https://www.youtube.com/watch?v=4cjVWDeJjAw

Sputnik Türkiye. (2021, Ocak 14). Suudi Arabistan’ın Rüya Kenti: Neom. https://tr.sputniknews.com/infografik/201711161031021346-suudi-arabistan-yatirim-kenti-proje-inovasyon-ticaret-robot-bagimsiz-is-endustri-alani-neom/

BBC News Türkçe. (2017 Ekim 27). Dünya’nın İlk Robot Vatandaşı Suudi Arabistanlı. https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-41780346

Congar, K. (2018, Aralık 27). Suudi Arabistan’ın İlk Robot Memuru Mesaiye Başladı. Euronews. https://tr.euronews.com/2018/12/27/suudi-arabistanin-ilk-robot-memuru-mesaiye-basladi

Habertürk. (2019 Nisan 16). (Bu Kalp, 3D Yazıcıdan Çıktı! https://www.haberturk.com/bilim-insanlari-uc-boyutlu-yaziciyla-kalp-uretti-2434012-teknoloji

Saracel, N., & Aksoy, İ. (2020). Toplum 5.0: Süper Akıllı Toplum. Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi, 9(2), 26-34. https://dergipark.org.tr/tr/pub/ssrj/issue/54392/723684

 

Nitelikli, bilgi içeriği yüksek, akademik ya da yorum içeren kapsamlı yazılar… Bu başlık altında kıymetli yazarların ve akademisyenlerin özel, kısa ya da uzun, alana özgü metinlerini bir arada bulabileceksiniz. Fihrist olarak idealist bir bakış açısıyla nitelikli metinler ortaya koyma arzusundayız. Dolayısıyla, bu başlık, sizler için geniş bir arşiv oluşturma niyetinin ürünü. Yararlanmanız dileğiyle…

Bülten'e Üye Ol

Fihrist Kitap Çalışmalarından Haberdar Ol