Nitelikli, bilgi içeriği yüksek, akademik ya da yorum içeren kapsamlı yazılar… Bu başlık altında kıymetli yazarların ve akademisyenlerin özel, kısa ya da uzun, alana özgü metinlerini bir arada bulabileceksiniz. Fihrist olarak idealist bir bakış açısıyla nitelikli metinler ortaya koyma arzusundayız. Dolayısıyla, bu başlık, sizler için geniş bir arşiv oluşturma niyetinin ürünü. Yararlanmanız dileğiyle…

Türk Milleti Ne Kadar Zekidir?
Türkiye'nin ortalama IQ'su üzerine

Yazar: Talha Gülmez

Bu yazıda, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının ortalama IQ’sunu inceleyeceğim. Türkiye’de yetişkin zeka ölçeklerinin standardizasyonu yapılmadığı ve bu konuda resmî zeka ölçekleri üzerinden bir çalışma ortaya konmadığı için optimal olmayan fakat yeterince kullanışlı ölçeklere bakacağım.

1. Türkiye Üzerine Çalışmalar ve Hesaplar

Ülkelerin ortalama IQ’ları üzerine en çok çalışan isim İngiliz psikolog Richard Lynn. 2015’e kadar Fin siyaset bilimci Tatu Vanhahen ile birlikte tüm ülkelerin ortalama IQ’larını toplamaya çalışmıştır, 2015’te Vanhahen’in vefatıyla birlikte David Becker’la birlikte ulusal IQ üzerine yayınlar yapmıştır. 2018’de yayınladıkları The Intelligence in Nations’ta bu konuda başucu kitabıdır. Bunun yanı sıra, Becker & Lynn Ulusal IQ Veri Tabanı projesi, yeni çalışmalarla birlikte güncellenmektedir, şu an NIQ 1.3.3 veritabanı 600’den fazla kaynağı içermektedir, doğal olarak ilk başvuru noktamız burası olacak.

NIQ 1.3.3’te, Türkiye için şu tabloyu görüyoruz:

 
Kısaltmalar ve anlamları; UW: Unweighted/Tartısız, bu sütundaki sonuçlar, o ülke için elde olan tüm çalışmaların ortalaması; NW: Her çalışmadaki örneklem sayısına göre tartılıp alınmış ortalama; QNW: Çalışmalardaki veri kalitesi ve örneklem sayısına göre tartılı ortalama; SAS: PISA gibi eğitim başarı ölçüm testleri

 

SAS dışındakiler için kullanılan iki kaynak var. Birincisi, Düzen et al. (2007); resmî bir zeka ölçeği olan Standart Progresif Matrisleri kullanılıyor ve 6-15 yaş arası 2458 öğrenci üzerinde yapılmış, SPM’nin Türkiye normlaması üzerine yapılan bir çalışma zaten. Her ne kadar doğrudan bir IQ verilmese de 1973 İngiltere normu ve 1993 Türkiye normunu karşılaştırıyor yazarlar.

 

Becker & Lynn, The Intelligence of Nations’ta bu tabloyu IQ puanına dönüştürüp 89.60 buluyorlar, fakat bu iki farklı cohort karşılaştırması olduğu için Flynn Etkisi’ne göre düzenleyip 86.66’ya denk geldiğini söylüyorlar. (Becker & Lynn, 2019: 156)

Veritabanında kullanılan ikinci çalışma (Akarsu & Yakmaci-Guzel, 2007). Bu çalışma, aslında Türkiye’de 10. sınıftaki üstün zekalı çocukların aşırı-uyarılabilirliğini inceliyor. Bizi ilgilendiren kısım, üstün zekalı öğrencileri belirlemek için 711 öğrenciye Raven Progresif Matrisi uygulanması. Düzen et al. 2007’in aksine, makalenin içerisinde doğrudan IQ’ya dönüştürülebilecek veri göremesem de Becker & Lynn’in bu verileri ayrıca istemiş olmaları mümkün.

Bu iki çalışma dışında, Türkiye’nin ortalama IQ’su üzerine yapılmış benim bildiğim iki çalışma var. Birincisi, (Kagitcibasi & Biricik, 2011)

Çiğdem Kağıtçıbaşı ve Duygu Biricik, Türkiye’de Flynn Artışını ölçmek için Bursa’nın çeşitli bölgelerinden 258 beşinci sınıf öğrencisine Bir-Kişi-Çiz Testi uyguluyorlar. 1977’de Bursa’da aynı test aynı yaş grubundaki 218 öğrenciye uygulandığı için ikisi arasındaki farka bakarak 30 yılda ne kadarlık bir IQ artışı olduğunu ölçmeye çalışıyorlar. Bir-Kişi-Çiz Testi, çocuklara uygulanan bir test, isminden de anlaşılabileceği gibi bir insan figürü çizme temelli; bu figürdeki el, ayak, kol vb. detaylar üzerinden bilişsel gelişim ölçülebiliyor. Her ne kadar resmî bir IQ testi olmasa da ve diğer IQ testleriyle korelasyonu yüksek olmasa da [Weschler Çocuk Zeka Ölçeği ve Stanford-Binet Ölçeği ile korelasyonu 0.4 ila 0.6 arasında, (Abel & Wattz, 1996; Colom, Flores-Mendoza, & Abad, 2006)] , yeterli derecede bir fikir verme kapasitesine sahip. Kağıtçıbaşı ve Biricik, kendi örneklemlerinde ortalama IQ’yu 97.47 olarak buluyor.

 

Diğer bir çalışma ise (Lynn et al., 2015). Bu çalışmada Lynn et al., 2012 PISA sonuçlarını baz alıyor. PISA sonuçlarının IQ ile korelasyonu .89, yani resmi bir IQ testi olarak kullanılabilecek durumda. Zaten bu tür eğitim testlerinin IQ korelasyonları .75’ten düşük olmadığı için zeka araştırmacıları sık sık SAT, PISA, TIMMS, PIRLS gibi skolastik başarı sınavlarını çalışmalarında kullanıyorlar. Bu çalışmanın IQ ortalaması 93.74, Türkiye’nin Batısı ile Doğusu arasında yaklaşık 11 puanlık bir fark var ve bu fark IQ ile ilişkili olduğunu bildiğimiz diğer değişkenlerle de uyumlu.

 

Daha güncel olarak, PISA 2018 Matematik sonuçlarını kendimiz de IQ’ya dönüştürebiliriz. Birleşik Krallık IQ ortalaması 100, PISA matematik skorları 502. 502’yi Britanya ortancası alıp, Türkiye’nin 462 puanından çıkarttığımızda fark 40 oluyor. Bunu standart sapma biçiminde düşündüğümüzde: 15*.40= 6 IQ puanı, bu da Türkiye’nin ortalama IQ’sunu 94 yapıyor. PISA için seçilen öğrencilerin daha elit olduğu, ülke ortalamasını temsil edemeyeceği şeklinde itirazlar olsa da Türkiye’de örneklem seçim prosedürüne baktığımda bu ihtimalin düşük olduğunu gördüm. (PISA 2018 Türkiye Ön Raporu, 2019)

Bunun dışında, Uluslararası Matematik ve Bilim Çalışma Trendleri (TIMMS) 2019 sonuçlarında, ortalama IQ’su 96 olan İtalya ve 95 olan Portekiz’e epey yakınız. Bu testlerin temsil kabiliyeti hakkında net bir fikrim olmadığı ve PISA testi gibi rapor çıkarılmadığı için burada örneklemin elit/tarafgir olabilme ihtimalini belirtmem gerek.

 

Son olarak, ulusal IQ ile İnsani Gelişmişlik Endeksi arasındaki korelasyon .78, Türkiye’nin İGE skorlarının son otuz yılda yaklaşık %25 arttığını görmek mümkün; bu artışın IQ artışıyla ilişkili olduğunu varsayarsak (makul bir varsayım), Türkiye’nin ortalama IQ’sunun, (Düzen et al. 2007)’de 1993 için bildirilen 86’dan 94’e çıkmış olması abartılı olmayan bir çıkarım gibi duruyor, ki Flynn Artışları’nın on yılda ortalama 3 puan olmasıyla ve benzer İGE puanına sahip ülkelerin IQ skorlarıyla da uyumlu.

 

Sonuç olarak, Türkiye’nin ortalama IQ’sunun 93 ila 94 arasında olduğunu söyleyebiliriz, temkinli olmak için 93 olarak almayı makul buluyorum. Son otuz yıldaki 8 puanlık artışın ne kadarının genel zeka üzerinde olduğu başka bir tartışma sorusu fakat en azından kısmen genel zeka üzerinde olduğunu söylemek mümkün, zira PISA matematik sınavının g yükü epey yüksek ve bizde burada da artış var. (Rindermann, 2007)

2. Bu ne anlama geliyor?

Bu sayıyı bir bağlama oturtmak gerekiyor imalarını tam olarak kavrayabilmek için. Medeniyet kurup devam ettirebilmek için yeterli mi, ya da ne yapabiliriz? 85-110 IQ arası ülkelerin İnsani Gelişmişlik Endeksi’ne baktığımızda, “Medeniyet kesim noktası” olarak 89 diyebiliriz, 85-110 IQ arasında ortalaması 89’un altında olup İGE skoru .80’in üzerinde olan ülke yok. .90 ve üzeri için gereken IQ ortalaması 95 gibi duruyor (İsrail 93 ortalamayla bir outlier fakat bunun neden şaşırtıcı olmadığına birazdan değineceğim.)

 

Ortalama IQ’dan da önemli olarak, ülkenin “elit” kesiminin asıl önemli olan şey olduğu söylenebilir. “Zeki kesim teorisi”ne göre, bir ülkedeki “zeki kesim”in (bu yazıda 105 IQ ve üzerine sahip nüfus olarak kullanıyorum bu terimi) oranı daha önemli. La Griffe du Lion, 106 sözel IQ’yu kesim noktası aldığında, bunun piyasa ekonomisine sahip ülkeler arası kişi başı GDP farkının neredeyse tamamını açıkladığını gösteriyor (Lion, 2004).

 

İsrail’in 93 ortalama IQ’yla yüksek kişi başı gelire ve İGE’ye sahip olmasını, İsrail’in içindeki Aşkenazi Yahudileri’yle açıklamak mümkün. Normal dağılımlarda, ortalamadaki farklar kuyruklara yüksek etki eder. Aşkenazi Yahudilerinin ortalama IQ’su 110 olarak aldığımızda, Aşkenazi nüfusun %63’ü 105 IQ ve yukarısına sahip ve İsrail nüfusunun neredeyse 3’te 1’ini Aşkenaziler oluşturuyor. Bu “bulmaca”nın cevabı bu gibi duruyor.

 

Bir ülkedeki zeki kesim, o ülkenin altyapısını oluşturan, işlerin olması gibi gitmesini sağlayan kesimdir ve diğerlerinin de yükünü bir nevi sırtlanır. Yukarıdaki grafikten de görülebileceği üzere, bir ülkenin ortalama IQ’sunun yüksekliği veya düşüklüğü doğrudan zeki kesim oranını belirliyor. 93 IQ’ya sahip bir ülkenin zeki kesim oranı %21.19, en başarılı ülkelerin nüfusunun en az %30’unun 105 üzeri IQ’ya sahip olduğunu düşünürsek bu onların başarısını yakalamak için yeterli değil gibi duruyor fakat tamamen pesimist olmak için de bir neden vermiyor… Fakat…

Türkiye’yle ilgili disjenik (ortalama kalitesi düşürücü) üç trend var: Birincisi, Türkiye’nin iyi üniversitede okuyan/okumuş, yeterli zekaya ve birikime sahip, üretken olabilecek/olan zeki kesimi çok hızla ülkeyi terk ediyor, önemli olanın dağılımın kuyrukları olduğunu ve beyin göçünün direkt kuyruklardan çıktığını düşündüğümüzde ve bizim halihazırda elit havuzumuzun düşük olduğunu düşündüğümüzde bu ülkenin geleceği açısından ümit verici bir tablo çizmiyor.

İkincisi, Türkiye çok düzensiz biçimde, ortalama IQ’su düşük ülkelerden büyük göç aldı. Suriye ve Afganistan’ın ortalama IQ’su 80’in altında ve buralardan gelen mülteci sayısı 5 milyonu aşmış durumda.

Üçüncüsü, doğurganlık ve zeka genel bir kaide olarak ters korelasyona sahip (NIQ 1.3.3’e göre ulusal toplam doğurganlık ve zeka korelasyonu -0,72). Bu hem ulus hem ulusiçi düzeyde benzer. Daha zekiler daha az çocuk yaparken (veya hiç yapmazken) daha az zekiler daha çok doğum yapmakta. Bunun dünyada bir tezahürü, genel zekada gerileme olması, yani gittikçe zekanın azalması fakat spesifik zeka alanlarındaki artışın bu gerilemeyi “saklaması” (Lynn, 2011; Dutton, & Woodley, 2018; Pietschnig & Voracek, 2015). Türkiye’nin kendi demografisinde, düşük ortalama IQ’ya sahip illerde doğurganlık yüksekken, IQ’su görece yüksek illerde durum tam tersi. Birey düzeyinde de yüksek IQ->az çocuk ilişkisinin tuttuğunu varsayarsak, doğan her elit çocuktan daha fazla elit-olmayan çocuk doğuyor, bunun disjenik etkiye sahip olması kaçınılmaz.

 

TÜİK, 2021

 

Türkiye’de yaşayan Suriyelilerin çocuk ortalaması 5.3. (Türkiye’de Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Durum Analizi Raporu, 2021) Bunun da ortalama IQ’yu ileriki nesillerde daha da düşüreceği kesin. Yani, zeki kesimin taşıması gereken zeki-olmayan kesim oranı ve sayısı git gide artıyor.

Ortalama ulusal IQ’nun kurum kalitesiyle ve işleyişiyle de ilişkisi var. Örneğin, ulusal ortalama IQ ile bürokrasi kalite ve hızı .64, yolsuzluk -0.59, siyasi stabilite .54, hukukun üstünlüğü .62, iş yapma kolaylığı .65, ekonomik özgürlük .59 korelasyona sahip. Yani daha düşük ortalama IQ’ya sahip uluslar, zeki kesimin de önünü kesiyor ve boğuyor. Türkiye gibi iki sınır arasında (90-95) gezen bir ülkenin en azından 90’ın altına düşmemesi, var olan insan sermayesini koruması ve artırması oldukça önemli.

Kaynakça

Abell, S. C., Von Briesen, P. D., & Watz, L. S. (1996). Intellectual evaluations of children using human figure drawings: An empirical investigation of two methods. Journal of Clinical Psychology52(1), 67–74. https://doi.org/10.1002/(sici)1097-4679(199601)52:1<67::aid-jclp9>3.0.co;2-t

CİSÜ Platformu. (2021). Türkiye’De Cinsel sağlık ve üreme sağlığı: Durum Analizi Raporu.

Colom, R. O. B. E. R. T. O., Flores-Mendoza, C. A. R. M. E. N. E., & Abad, F. R. A. N. C. I. S. C. O. J. (2006). Generational changes on the draw-A-MAN test: A comparison of Brazilian urban and rural children tested in 1930, 2002 and 2004. Journal of Biosocial Science39(1), 79–89. https://doi.org/10.1017/s0021932005001173

Dutton, E., & Woodley, M. A. (2018). At our wit’s end: Why we’re becoming less intelligent and what it means for the future. Imprint Academic.

Lion, L. G. du. (2004). Smart fraction theory II: Why asians lag. Retrieved December 13, 2021, from http://www.lagriffedulion.f2s.com/sft2.htm.

Lynn, R. (2011). Dysgenics: Genetic deterioration in modern populations. Ulster Institute for Social Research.

Lynn, R., & Becker, D. (2019). The Intelligence of Nations. Ulster Institute for Social Research.

Lynn, R., Sakar, C., & Cheng, H. (2015). Regional differences in intelligence, income and other socio-economic variables in Turkey. Intelligence50, 144–149. https://doi.org/10.1016/j.intell.2015.03.006

Milli Eğitim Bakanlığı, T. C. (2019). Pisa 2018 Türkiye Ön Raporu. T.C. Milli Eğitim Bakanlığı.

Pietschnig, J., & Voracek, M. (2013). One Century of global IQ gains: A formal meta-analysis of the Flynn effect (1909-2010). SSRN Electronic Journalhttps://doi.org/10.2139/ssrn.2404239

Raven, J., Raven, J., & Düzen, N. E. (2008). The standard progressive matrices in Turkey. In J. R. Raven (. In Uses and abuses of Intelligence: Studies Advancing Spearman and Raven’s quest for non-arbitrary metrics. essay, Royal Fireworks Press.

Rindermann, H. (2007). The g‐factor of international cognitive ability comparisons: The homogeneity of results in Pisa, TIMSS, Pirls and iq‐tests across nations. European Journal of Personality21(5), 667–706. https://doi.org/10.1002/per.634

Yakmaci‐Guzel, B., & Akarsu, F. (2007). Comparing overexcitabilities of gifted and non‐gifted 10th grade students in Turkey. High Ability Studies17(1), 43–56. https://doi.org/10.1080/13598130600947002

 

Nitelikli, bilgi içeriği yüksek, akademik ya da yorum içeren kapsamlı yazılar… Bu başlık altında kıymetli yazarların ve akademisyenlerin özel, kısa ya da uzun, alana özgü metinlerini bir arada bulabileceksiniz. Fihrist olarak idealist bir bakış açısıyla nitelikli metinler ortaya koyma arzusundayız. Dolayısıyla, bu başlık, sizler için geniş bir arşiv oluşturma niyetinin ürünü. Yararlanmanız dileğiyle…

Bülten'e Üye Ol

Fihrist Kitap Çalışmalarından Haberdar Ol