Ziya Paşa, 1825 yılında İstanbul’da doğmuştur. Asıl ismi Abdülhamid Ziyaeddin’dir. İyi eğitim almış, Arapça-Farsça ve Fransızca dillerini öğrenmiş, yetkin bir kişidir. Yıllar içerisinde devletin pek çok kanadında görev almıştır. Ancak Ali Paşa’nın sadrazam olmasıyla sarayla ilişiği kesilmiştir. 1865 yılında Yeni Osmanlılar cemiyetine katılmış ve Namık Kemal ile birlikte hareket etmiştir. Yazmış olduğu yazılar ve öne sürdüğü düşünceler nedeniyle Kıbrıs’a tayini çıkınca Namık Kemal ile Avrupa’ya kaçmıştır.

Londra’da Namık Kemal ile Hürriyet gazetesini çıkaran Ziya Paşa, Namık Kemal’in ayrılmasıyla gazetenin sorumluluğunu üstlenmiştir. Hürriyet gazetesi o yıllarda Genç Osmanlılar’ın yayın organı niteliğini taşımaktadır. Bu gazetede dönemin siyasi ve sosyal yapısına yönelik ağır eleştiri yazıları yayımlanmıştır. Gazetede Ziya Paşa tarafından yazılan en dikkat çekici yazı şüphesiz Şiir ve İnşa makalesidir. Ziya Paşa bu makalesinde Türk şiirinin divan edebiyatı etkisinden kurtulması ve Arapça-Farsça kelimelerden arınması gerektiğinin altını çizmiş, halk edebiyatına yakınlaşılması gerektiğini savunmuştur. Kısaca Şiir ve İnşa, dönemin eski-yeni çatışmasının dikkat çekici ürünlerinden biri olmuştur.

Ziya Paşa, Tanzimat dönemi edebiyatının en dikkat çekici üç isminden biridir. Sanatının yanında düşünce dünyasıyla da öne çıkan Ziya Paşa, baskıcı siyasi rejime karşı özgürlükçü ve meşrutiyet yanlısı bir tavır sergilemiştir. Şinasi ve Namık Kemal ile Türk edebiyatının batılılaşma sürecine girmesini sağlamıştır.

Tanzimat döneminde her ne kadar yenileşme, batılılaşma sesleri yükselmeye başlasa da bunu gerçekleştirmek kolay olmamıştır. Zira bu fikirlerin sancaktarlarından biri olan Ziya Paşa dahi ikilik yaşamış, çelişkilere düşmüş ve günün sonunda bu düşüncelerinden dönmüştür. Ziya Paşa’nın saraydan uzaklaşmasına neden olan ve onun tüm muhalif gücünü acımasız bir şekilde gösterdiği Ali Paşa 1871 tarihinde ölünce Ziya Paşa önce yurda sonra da görevlerine geri dönmüştür.

1874 tarihinde Türk edebiyatının en önemli edebiyat olaylarından birini doğuracak olan Harabat Antolojisi’ni yayımladı. Bu antolojinin mukaddime bölümünde Tanzimat edebiyatı içerisinde savunduğu tüm görüşlere karşı bir tutum sergiledi. Halk şiirinden uzaklaşıp divan şiirini savundu. Dilden arındırılması gerektiğini düşündüğü Arapça-Farsça kelimelerin dildeki yerini önemseyen ifadelere yer verdi. Bu çelişkili dönüşü, Namık Kemal ile arasını açtı.

Ziya Paşa’nın edebiyatının iki dönemi vardır. Birbirine zıt bu iki döneme rağmen Ziya Paşa’nın daha çok divan şiiri geleneğini benimsediğini söylemek mümkündür. Şair biçim olarak eski edebiyata bağlıdır, içerik olarak da özellikle ilk döneminde Batılı düşünceleri şiirine yansıtmıştır. Bunun yanı sıra adalet, hak, hürriyet gibi konuları da işlemiştir. Terci-i Bend ve Terkib-i Bend en önemli iki şiiridir.

Bülten'e Üye Ol

Fihrist Kitap Çalışmalarından Haberdar Ol