Edgar Rice Burroughs’ın 1914 yılında All-Story Weekly dergisinde tefrika olarak yayımlanan ve 1916’da kitap haline getirilen “The Mucker” (Serseri), yazarın alışılagelmiş fantastik ve bilimkurgu eserlerinden farklı bir çizgide yer alan, gerçekçi unsurlar taşıyan önemli bir romanıdır. Burroughs’ın Tarzan serisi ve Mars (John Carter) romanlarıyla tanınan kaleminden çıkan bu eser, Chicago’nun karanlık sokakları ile egzotik Pasifik adaları arasında geçen, sınıf çatışması, kişisel gelişim ve toplumsal değişim temalarını işleyen sıra dışı bir macera romanı olarak dikkat çeker.
“The Mucker”ın başkahramanı Billy Byrne, Chicago’nun kenar mahallelerinden birinde büyümüş, eğitimsiz ve kaba bir sokak serserisidir. Burroughs, dönemin Sosyal Darwinizm teorilerini ve sınıf ayrımlarını eleştiren bir yaklaşımla, Byrne karakteri üzerinden “doğuştan suçlu” teorisini sorgular. Billy Byrne’in fiziksel güç ve şiddetle özdeşleşmiş yaşamı, beklenmedik olaylar zinciri sonucunda bambaşka bir yöne evrilir. Roman, kahramanın sadece coğrafi olarak değil, ahlaki ve kültürel olarak da çıktığı uzun yolculuğu anlatır.
Eserin en dikkat çekici özelliklerinden biri, Burroughs’ın dönemin Amerikan toplumundaki sınıf çatışmalarını ve önyargılarını ustalıkla işlemesidir. Billy Byrne’in üst sınıftan Barbara Harding ile olan ilişkisi, sadece bir aşk hikâyesi değil, aynı zamanda sosyal sınıflar arasındaki uçurumu ve bu uçurumun aşılabilirliğini sorgulayan bir anlatıdır. Burroughs, karakterini hem fiziksel hem de duygusal olarak zorlu sınavlardan geçirirken, çevrenin ve eğitimin insan karakteri üzerindeki etkisini de inceler.
Romanın ismi The Mucker, tam anlamıyla bir “serseri”yi ifade etse de aslında bu lakap Billy Byrne’ın kat ettiği dönüşüm yolculuğunun sadece başlangıç noktası. Burroughs’un alışılmış kahramanlarının aksine Byrne’ın karakteri eksikliklerle, zaaflarla ve karmaşık duygularla doludur. Başlarda kanunları ve ahlak kurallarını umursamayan, yalnızca kendi çıkarlarını gözeten bir karakter olarak karşımıza çıkan Billy, başına gelen olaylar sonucunda kendi değerlerini sorgulamaya başlar. Burroughs’un bu hikâyesi, insan ruhunun ne denli karmaşık ve dönüşüme açık olduğunu gösterirken okuyuculara kendi iç dünyalarını da sorgulatıyor.
Romanın yapısı, klasik bildungsroman (gelişim romanı) özelliklerini taşır ancak Burroughs bunu kendi özgün tarzıyla harmanlayarak sunar. Karakterin dönüşümü, sadece kişisel bir olgunlaşma hikâyesi değil, aynı zamanda dönemin Amerikan toplumunun değişim potansiyelini de yansıtan bir alegori niteliğindedir. Burroughs, Billy’nin vahşi doğasını ehlileştirmeden, onu toplumun kabul edi-lebilir normlarına uydurmaya çalışırken, medeniyetin ve vahşiliğin sınırlarını da sorgular.
“The Mucker”, Burroughs’ın anlatım tekniği açısından da önemli bir eserdir. Yazar, Chicago sokak argosunu ustaca kullanarak dönemin atmosferini yaratırken, aksiyonu hiç düşürmeden karakterlerin psikolojik derinliğini de başarıyla yansıtır. Pasifik adalarındaki maceralar, yazarın diğer eserlerinde görmeye alışık olduğumuz egzotik unsurları barındırsa da, burada bu unsurlar daha gerçekçi bir çerçevede sunulur.
Romanın bir diğer önemli özelliği, dönemin popüler kültürüne yaptığı göndermelerdir. Boks ve dövüş sahneleri, o dönemde giderek popülerleşen profesyonel boksa olan ilgiyi yansıtırken, karakterin Japonya’da öğrendiği, Batı’da yeni yeni tanınmaya başlayan Uzak Doğu dövüş sanatlarına olan merakı gösterir. Bu unsurlar, romanı döneminin kültürel bağlamına sıkıca bağlar.
“The Mucker”, yayımlandığı dönemde Burroughs’ın diğer eserleri kadar popüler olmasa da, yazarın en derinlikli ve toplumsal açıdan en eleştirel romanlarından biri olarak değerlendirilir. Eser, macera romanı türünün sınırlarını zorlayan, sınıf, kimlik ve değişim gibi evrensel temaları işleyen, aynı zamanda dönemin Amerikan toplumunun bir portresini sunan önemli bir edebi çalışmadır. Roman, günümüzde de sosyal hareketlilik, kişisel dönüşüm ve önyargıların aşılması gibi konularda güncelliğini korumaktadır.
Ek Açıklama: Artık özel bir isim olarak sunulan ve Edgar Rice Burroughs kitaplığında neredeyse her dile The Mucker olarak çevrilmiş eserin başlığını serseri olarak çevirmeyip ana başlıkta aynı şekilde verdik. Yine de, kitap boyunca The Mucker ifadesini, kelimenin anlamı olan serseri ile ifade ettiğimizi söylemek isteriz.
Billy Byrne’ın macerası, klasik kahramanlık hikâyelerinden sıkılanları hem derinlikli bir karakter analizine hem de heyecan dolu bir serüvene davet ediyor. Edgar Rice Burroughs kitaplığımızın yeni incisi The Mucker, ilk kez Türkçede ve evet, yine Fihrist’te!