“Holmes konuşmaya devam ederken, bir al arabasının borda feneri meydanın köşesini döndü. Küçük, güzel bir at arabası imgırdayarak Brioııy Konağı ‘um kapısına yaklaşı­yordu. Araba durduğu sırada, sokağın köşesinde boş gezinen erkeklerden biri arabanın kapısını açıp biraz para kazanmak umuduyla fırladı; fakat, aynı düşünceyle koşmaya başlayan başka bir aylağın dirsek darbesiyle kenara savruldu. Başlayan sert tartışma, her biri bir aylağın tarafını tutan iki muhafızın, ardından da her iki aylağı birden savu­nan bileyicinin karışmasıyla iyice alevlendi. Bir yumruk atıldı, derken arabadan inen hanımefendi bir anda, yüzü kıpkırmızı olmuş, mücadele eden, birbirlerine yumruklarla, sopalarla acımasızca vuran adamların ortasında kaldı. Holmes hanımefendiyi korumak için kalabalığın ortasına atıldı; fakat ona ulaşır ulaşmaz bir çığlık atıp yere düştü; yü­zünden kan damlıyordu”