“Yakup Kadri, müthiş bir kelime üstadıydı. Türkçe, onun elinde çeşitleniyor, yeni teşebbüslerde bulunuyordu. Dönemine bakıldığında, onun kadar yetenekli ikinci bir isim vermek neredeyse imkansızdır.”

Yakup Kadri Neden Önemli

Yirminci yüzyılın başında Fecr-i Ati grubu eşliğinde ilk ifade biçimini yaratan ve kendini gösteren Yakup Kadri, bulunduğu pozisyondan ve imkanların ona sağladıklarından bağımsız olarak değerliydi. Bireysel yapısı itibariyle, iç dünyasının hararetine mahkum olduğunu görürüz; taşkınlıklarına ve dinginlik arayışına bakıldığında, duygu yüklü yapısını hayatın katı formlarına yanaşarak ve figürlere bağlanarak zaptetmeye çalıştığını görürüz. İsimler onun için önemlidir, edebiyat açısından çokça büyüğü vardır ve Ahmet Haşim elbette en önemlilerindendir. Siyasi açıdan bakıldığında ise, Yakup Kadri’de Atatürk kutsiyete varan bir formda ifadesini bulur. Mustafa Kemal Atatürk, onun için aranan temel taşı, toprağa sıkıca bağlı, gövdeyi ayakta tutacak köktür. Bu köklere muhtaçlığı, yeşermek için, yükselmek için sabırsız mizacından kaynaklanmaktadır.

Yakup Kadri, müthiş bir kelime üstadıydı. Türkçe, onun elinde çeşitleniyor, yeni teşebbüslerde bulunuyordu. Dönemine bakıldığında, onun kadar yetenekli ikinci bir isim vermek neredeyse imkansızdır. Şairane süslü edebiyatını şiirde değil, romanlarında kullanıyordu ve mübalağa dolu diliyle en aşırı duyguları gerçekçi bir üslupla okuyucuya sunuyordu. Dönemi fazlaca siyasiydi ve hatta dönemi, ölüm kalım dönemiydi. Siyasetin kiri pasağı üzerinde duramayacak kadar yumuşak huylu ve naifti ve bu kişiliğiyle siyasete bulaştığında, hassaslığıyla pek doğru hamleler yapabilir miydi, tartışılır. Siyasete girme telaşı da aslında onun kişiliğinin heyecanıyla alakalıydı. Hayata dokunmak isteyen bir ruhani, kimlik almak isteyen bir uçucu kişilik. Ama işte tüm bu çaba, onu tutku dolu bir işçi yapmıştı. Bu çaba onu, hayat bulmak isteyen Türklüğün de önemli bir figürü kılmıştı. Tutku, ondaki bu tutkuyla dolu dilin hayata gelme arzusu, artık büyüme çabası, büyüme ve olgunlaşıp güven içinde dinginliğe kavuşma açlığı… Tüm bu duygular, onun ısrarlı bir romantik olarak kalmasına, daimi teşebbüs içinde kalıp, kimliğinin dengesiz halleri arasında, dengeyi ve özgüveni ve ağırbaşlılığı ve olgunluğu arayan ve bulamayan bir kimlikte karar kılmasına sebebiyet vermiştir. O arayandır, inşa edendir, büyümek isteyendir, büyümek isteyen ve küçüklüğünü yenmek isteyendir… Küçüktür, tam da yeni doğmuş Türkiye gibi… Buna rağmen, o büyümek isteyendir. İşte bu yüzden büyüktür Yakup Kadri, 20. yüzyıl boyunca 10 büyük yazar sayılsa arasında kesinlikle bulunmalıdır. Yakup Kadri, siyasetten arınmalıdır. Edebiyatı, en iyi siyasetçinin yapabileceğinden fazlasını vadettiği için, Yakup Kadri, siyasetten arındırılmalıdır. İyi veya kötü teşebbüsleri dolayısıyla değil, teşebbüsün dilini inşa ettiği için o, büyüktür.

Yakup Kadri, güzel olanı sunmasa da, dilindeki umut, duygusal abartılar arasında yeşeren o yeni dünya, önemlidir. Türkçe için önemlidir ve bireyin kendisi için önemlidir. Yeşeren o dünya, yeşermek için duyduğu o açlığıyla değerlidir. Dili, büyümenin merakı içinde yeşerecektir; bir zamansız teşebbüs işte bu.

Yakup Kadri işte bu yüzden önemlidir.

Bülten'e Üye Ol

Fihrist Kitap Çalışmalarından Haberdar Ol