Kasırgalar (Led Zeppelin – When the Levee Breaks)

Bir git bir gel yağmur kuru toprağa dokunur
Kan kadarınca koyuya çalar tozunu ve mızıka
kadarınca dokunuşlar çizer var yok arası, yer gök arası
Ve geldi gitmez bir yağmur toprağı kaldırır boyuna
Dokunuşçasına söz olur zamanın boyuna…

Robert Plant tek kelimeyle dağınık bir çağrı yapar ve müzikten aldığınca bir sallantıdadır. Müzikçe bir ahenk vardır tonunda, müzikçe bir kaos vardır kulağa kalan, boğuk bir rüzgardır bu. Gitar’a emir olan, mızıkanın ilhamı uzun bir çöl sonsuzu rüzgardır. Müzik başlı başına bateride, tok vuruşlarıyla John Bonham’dadır. Amir kudret Jimmy Page, gitarın kaygan, ıslak ve buğulu kokusuyla ilk andan itibaren blues dolu bu rüzgara teslim olmaktadır. Hayat kadar çarpık ve bir o kadar hayat dolu ahenk vardır kulağa kalan, müzik işte bu ahenkli çağrıdır. Led Zeppelin zirveler üstü bir noktada, sorumluluktan uzak bir çabayla tonların tığ ucu dengesini aramaktadır. 1971 yılında müzik herhalde bu kadarınca karmaşadır ve tümden ahenkli bir buluşmadır.

20’lerden bir blues parçasının yeniden ele alınışıyla Led Zeppelin 4 numaralı albümünde, zerre tasasız, yalnız ve yalnız müzik için uğraşmaktadır. Bu müzik fırtına kadar dolu bir kaosun içinde tek kelimeyle ahengin adıdır. Son parçadır bu, önceki yedi parçada yapacağını yapmış müzisyenlerin rahatlığı, müzik için müzik yapmanın yüceliği vardır. Ya da bu rahatlık bizdedir bilinmez, alacağını almış ve ağarmışlıkla hissederiz ton üstü ton ve katıksız aşkınlığı. Uyarlama müzik çoğunlukla çıkış yapmak isteyen yeni yetmelerin oyuncağıdır; ki Led Zeppelin ilk albümündeki “Babe I’m Gonna Leave You” gibi en hisli uyarlama parçasında bu yöntemi kullanmış olabilir. Ama uyarlamalar aynı zamanda üstün sanatkarın elinde yalnız ve yalnız biçim uğraşıdır. Doğanın döngüsüne çağrı olan When the Levee Breaks bu anlamlar üstü vurguya atıftır, harmonik bir teşebbüs, gürültülü bir ahenk ve yıkıcı bir sabahtır. Bu sabah altüst edecektir kendinden sonraki bin sabahı, toprak yerden kalkacak ve üzerimize akacaktır.

BİRLEŞİK KRALLIK – ARALIK 01: LED ZEPPELIN; Soldan-Sağa: John Paul Jones, Jimmy Page, Robert Plant, John Bonham –  1968

Dağınık hamleleri ararız bu sunumda, zil sesinin kumlu dokunuşları, Jimmy Page usülü gitarın “distortion” yükü ve varlığını notaların çarpışmasından alan mızıka kutsala adanmış bir sunuştur. Biraz ondan ve biraz bundan, bulanık suyun üzerinde bir parmak boyu katmandır. Blues, az öncesinde ince bir rüzgar almıştır önüne, fırtınaya yol almaktadır. Yol üstü duraklar yağmurun, nehirin ve doğanın sunduğu her unsurun bir yumağı olmaktadır. Acıkan bir can katmanı kalır yüzeyde ve o da yukarıya bakmaktadır; acı kapıdadır. Doğanın taşkınlığı, bir belirleyen olan bu vahşet tüm dağınıklığın yönünü bulduğu bir buluşmadır. Doğa sessiz olamayacak kadar kudurgan bir danstır. Yıkar tüm inşa edilecekliği, düz ve katmanlı, bir o kadar kasırgadır. İşte bu çaresizlik, başıboş sallantı, acı boğumu kudretin rengi ahenk olur ve toplamında herşey Şikago’ya yol olur. Sonraki bin sabah ve dahası,
blues tonu koyuluktur…

Bülten'e Üye Ol

Fihrist Kitap Çalışmalarından Haberdar Ol